Bugün, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu, beşinci konferansının üçüncü gününde siyasi ve seçkin isimlerin katılımıyla mevcut Filistin gerçekliğine ilişkin siyasi bir sempozyum düzenledi.
Siyasi analist ve Siyasi Kalkınma Vizyon Merkezi direktörü Ahmed Atavne, Aksa Tufanı'nın işgalci İsrail ve Filistin düzeyinde, bölgesel ve uluslararası ölçekte, göz ardı edilemeyecek şekilde derin ve stratejik sonuçlar doğuracağını belirtti.
Atavne, oturumda yaptığı konuşmada, Filistin halkının bu mücadelede değişim güçlerini, adalet ve insanlığın destekçilerini, bölgede iddialı projeleri ile yenilikçi düşünceye sahip ülkeleri temsil ettiğini ve Filistin halkını bu savaşta yalnız bırakmanın stratejik bir yanlış olduğunu vurguladı.
Savaşın herkesin yararına olacak şekilde sona erdirilmesi gerektiğini, Filistin, Arap ve İslam davasını destekleyen, adaleti savunan tüm tarafların büyük çaba sarf edip savaşın Filistin davası yararına olacak şekilde sonuçlanması gerektiğini anlattı.
Türkiye Cumhurbaşkanı danışmanı ve eski milletvekili Yasin Aktay ise, Gazze Şeridi'ndeki Filistin direnişinin tüm denklemleri ve küresel sahneyi değiştirdiğini, küresel siyasette büyük bir depreme neden olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "Küresel zulümden kurtuluş ateşi Gazze'den başladı. Bütün dünya işgal altında, Gazze dışında. Bu bir abartı da değil."
Aktay, "Siyonistler Gazze'deki soykırımı yalanlayıp inkar ediyor, Batı ise buna kulak tıkıyor, Siyonizm ise mazlum rolüne bürünmek için soykırımı tekeline almak istiyor."
İsrail işleri uzmanı Mühenned Mustafa ise İsrail toplumunda dini Siyonizm akımının hakim hale geldiğini, bunun bu toplum içinde derin ve güçlü bir eğilim olduğunu, Siyonist hareketin hakikatini ve özünü ifade ettiğini söyledi. Mustafa, "7 Ekim'den sonra İsrail daha önce tanıdığımız gibi olmayacak, yaşananlar hem devlet hem de halk bazında büyük bir şok etkisi yarattı." dedi.
İsrail'in mevcut savaştaki başarısızlığının kişisel hatalardan değil, stratejik değerlendirmelerdeki hatalardan kaynaklandığını belirten Mustafa, dini Siyonizmin işgalci İsrail içinde devletin makamlarını ele geçirerek Batı Şeria ve işgal altındaki Kudüs şehrinde planlarını uygulamaya karar verdiğini açıkladı.
Filistin Ulusal Girişimi Genel Sekreteri Mustafa el-Bergusi ise, Filistin mücadelesinin 1948'de Filistin halkına yönelik etnik temizliğin başlangıcından bu yana, bir asırdan fazla süredir devam ettiğini, 7 Ekim'de başlamadığını belirtti.
el-Bergusi, sorunun sadece Netanyahu ve Ben Gvir'de değil, Filistin halkıyla uzlaşmacı çözüm istemeyen tüm Siyonist sistemle ilgili olduğunu, İsrail içinde barış isteyen hiçbir hareketin bulunmadığını, toplum olarak aşırı ırkçılık ve faşizme doğru ilerlediğini vurguladı.
İşgalciler, Oslo Anlaşması'nın, Siyonist hareketin Batı Şeria'daki işgal yerleşim ve ilhakı tamamlamaya imkan verdiğine ve Filistin meselesinin ortadan kalkmasına katkıda bulunacağını düşündü. Ancak bunun tüm Filistin neslini harekete geçirmek için tarihi bir fırsat olduğu gerçeğini gözden kaçırdı.
Filistin halkının direnişi ve işgal devletine yaptırımlar yoluyla baskı uygulayan küresel bir hareket sonucunda İsrail'de değişimin gerçekleşeceğini belirten el-Bergusi, işgalci İsrail'in Gazze'deki Filistin halkının gösterdiği kararlılık sayesinde ilan ettiği hedeflerde başarısız olduğunu vurguladı.
Filistin halkının demokrasi hakkının ihlal edildiğini ve Yasama Konseyi'nin yasadışı bir şekilde feshedildiğini açıklayarak, Filistin mücadele anlayışına dayalı birleşik bir ulusal liderliğin oluşturulması çağrısında bulundu.
el-Bergusi, Batılı güçlerin Filistin hariç tüm dünyada demokrasi ve insan haklarına saygıdan bahsettiğini ve Filistin'in iç değişimini sağlamanın anahtarı olarak demokrasinin yeniden tesis edilmesi çağrısında bulunduğunu söyledi.
Parlamenterler Arası Kudüs Platformu, Cuma günü, TBMM himayelerinde "Filistin için Özgürlük ve Bağımsızlık" başlığıyla beşinci uluslararası parlamento konferansının faaliyetlerini İstanbul'da başlattı.
Üç gün sürecek konferansa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile resmi, uluslararası ve Türk isimlerin yanı sıra 80 ülkeden 700'ün üzerinde milletvekili katılıyor.
Konferans, İsrail işgalinin Filistin halkına karşı yürüttüğü saldırganlığı ve soykırım savaşını durdurmayı destekleyen mevcut popüler ve uluslararası stratejik ortam ışığında, Platform'un kuruluşundan bu yana elde ettiği başarıları tamamlamayı, platformun gücünü, statüsünü ve rolünü güçlendirmeyi amaçlıyor. Uluslararası sahnede birlik kurmak ve dünya parlamentolarının Filistin davasına hizmet etme konusundaki fikirlerini, projelerini ve çabalarını bir araya getirmeyi planlıyor.
Copyright ©2024