12 Mayıs Cuma günü, Parlamenterler Arası Kudüs ve Filistin Platformu Avrupa Temsilciliği, İtalya'nın Roma kentinde "Filistin için Barış, yeni bir Avrupa-Akdeniz politikası" başlıklı bir parlamento semineri düzenledi.
Roma'daki İtalyan Yabancı Basın Derneği’nde düzenlenen seminere, Parlamenterler Arası Kudüs ve Filistin Platformu Başkanı Hamid Abdullah El-Ahmar, Platformun Avrupa Temsilcisi Başkanı ve İtalyan Parlamentosu eski Milletvekili Michele Piras, Platformun Genel Müdürü Dr. Mohammad Makram Balawi, İtalyan ve Avrupa Parlamentosu üyeleri dahil olmak üzere, Avrupa ve Filistin Kültür ve Topluluk sendika temsilcileri katıldı.
Parlamenterler Arası Kudüs ve Filistin Platformu Başkanı Hamid Abdullah El-Ahmar, seminerde yaptığı konuşmada, işgal altındaki Kudüs kenti ve Filistin'deki durumun, "İsrail" tarihinin en aşırı hükümeti olarak nitelendirilen İsrail işgal hükümetinin politikaları ve planları nedeniyle son aylarda kötüye gittiğini ifade etti.
İşgal hükümetinin, Batı'nın kendisine verdiği destek nedeniyle uluslararası kararları görmezden geldiğini de sözlerine ekleyen El-Ahmar, "Avrupalı liderler İsrail'i görünürde bir sebep olmadan sık sık övme eğilimindeyken, kendilerini Filistinlilerin başına gelen trajediden uzaklaştırma ve acılarını görmezden gelme eğilimindeler" dedi.
El-Ahmar, Platformun Asya, Afrika ve Latin Amerika'da aktif olduğunu ve Filistin halkının haklarını ve uluslararası adaleti savunan Avrupalı parlamenterlerin desteğini gerektiren Avrupa kıtasında daha fazla çalışmayı amaçladığını ifade etti. Filistin meselesini desteklemek ve işgalin Filistin halkına yönelik saldırıları ile Filistin topraklarında uluslararası hukuk ve BM kararlarının ihlalleri hakkında tüm Avrupa parlamentolarında farkındalık oluşturmak için güçlü ve etkili bir Avrupa parlamenter ağı kurma planını başlattıklarını belirtti.
Platformun Avrupa Temsilcisi Başkanı ve İtalyan Parlamentosu eski Milletvekili olan Sayın Michele Piras ise, yanıltıcı İsrail propagandası ve işgali destekleyen medya kampanyalarının Avrupa toplumlarına nüfuz ettiğini ve Avrupa ülkelerindeki en yüksek demokratik kurumlara ulaştığını vurguladı.
Avrupa Temsilciliği’min Filistin halkının haklarını destekleyen bir Avrupa parlamenter ağı oluşturmak için çalıştığına ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki işgal saldırılarının gerçekliğini aktarmak için toplantılar düzenlediğine işaret eden Başkan Piras, "Irkçılığa şiddetle karşı olduğumuzu ve ırkçılığın hiçbir biçiminin belirlediğimiz siyasi faaliyeti olumsuz yönde kirletemeyeceğini söylemekten gurur duyuyoruz." dedi.
Öte yandan, Parlamenterler Arası Kudüs ve Filistin Platformu Genel Müdürü Dr. Mohammad Makram Balawi, Filistin davasını desteklemek ve Avrupa'daki sahte işgal propagandasına ve gerçeklerin çarpıtılmasına karşı koymak için pratik eyleme duyulan ihtiyacı vurgulayarak, "Şimdi işgalin saldırganlıkları hakkındaki görüşünüzü ifade etmenize izin verilmiyor ve İsrail'i eleştiriyorsanız, antisemit ve terörist olarak sınıflandırılıyorsunuz." şeklinde açıklama yaptı.
Balawi,"İşgalin saldırılarıyla yüzleşmek ve Filistin halkının adalet taleplerini susturmaya çalışan seslere karşı çıkmak için harekete geçmez ve pratik adımlar atmazsak tüm bu retorik, duygular ve hisler anlamsız olur çünkü bu dünya sadece eylemlere inanır" ifadesini kullandı.
Filistin halkına haklarının verilmesine, uluslararası kararların uygulanmasına ve İsrail'in uluslararası hukuka ve İnsan Haklarına aykırı ihlallerinin durdurulmasına dayalı adaletin, Ortadoğu ve Akdeniz havzasında barış ve istikrarın tesisi için temel faktör olduğunu yineledi.
İtalyan Parlamentosu eski üyesi Sayın Davide Tripiedi ise, "Biz burada Filistin'de barışı tesis etmeye çalışırken, İsrail Gazze'de sivilleri ve çocukları öldürmeye devam ediyor, Filistin halkının haklarını desteklemek üzere İsrail işgaline ve dünya ülkelerine Birleşmiş Milletler ve uluslararası kararları uygulama konusunda baskı yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.
"İsrail uluslararası hukuku ihlal ediyor ve Filistin halkını, sayısız uluslararası kararla teyit edilen kendi kaderini tayin hakkından mahrum bırakıyor" diyen Tripiedi, İsrail işgal hükümetinin, işgal altındaki Filistin topraklarında apartheid rejimini güçlendiren ve destekleyen yasalar koyduğunu ve tedbirler uyguladığını ifade etti.
Filistin meselesini İtalyan siyasi gündemine koymanın yanı sıra, İsrail’i egemen ülkeleri işgal eden herhangi bir ülkeyle aynı seviyeye getirme cesaretine sahip olma ihtiyacını vurgulayarak, Filistin davasını destekleyen ve Avrupa kıtasında İsrail propagandasına karşı koyan parlamenterleri desteklemek için bir ağ oluşturma ihtiyacına işaret etti.
İtalyan Milletvekili Stefania Ascari ise Filistin meselesinin önemine değinerek, "Bugün Filistin'in ve Filistin halkının öneminden bahsediyoruz çünkü onlar yeryüzünde en çok unutulan insanlardır" dedi.
Ayrıca, "gelecek haftadan itibaren, bu yasama döneminde ilk defa İtalya-Filistin meclis grubunun aktif olacağını duyurdu. Bu, farklı siyasi güçlerden birçok parlamento meslektaşının katıldığı çok partili bir meclis grubudur." şeklinde açıklama yaptı.
İtalyan parlamentosundaki Senatör Tino Magni ise Filistin meselesini destekleyen tüm parlamentoların "bombardımana ve mektuplarla baskıya" maruz kaldığını ve Filistin'deki işgal ihlalleri hakkında konuşmayı durdurmak için her zaman bir girişim olduğunu açıkladı. Ayrıca, "Filistin hakkında konuşmak zordur ve Filistin davasını destekleyen herhangi bir faaliyeti engellemek için her zaman bir girişim bulunur." ifadelerini kullandı.
Magni, Filistin topraklarında neler olup bittiği ve kabul edilemez adaletsizlikle sonuçlanan devam eden saldırganlık hakkında farkındalık yaratma ihtiyacına ve medyanın yaşanan zulümleri, özellikle de son zamanlarda Gazze'de olanları göstermesi gerektiğini, çocukların, kadınların ve masum insanların sessizce öldürülmesinin kabul edilemez olduğuna işaret etti.
Avrupa Parlamentosu Milletvekili Sabrina Pigneloi ise Avrupa Parlamentosu'nda gerçekte Filistin'i destekleyen bir eylem olmadığına işaret ederek, "Parlamentoda her gün insan haklarına saygı hakkında konuşuyoruz ve sonra pratikte ne oluyor?" dedi.
"Avrupa Parlamentosu Başkanı, insan hakları hakkında tek kelime etmeden İsrail Cumhurbaşkanı'nı Holokost'u anmaya davet ediyor, aslında İsrail Cumhurbaşkanı, İsrail hakkında kötü konuşan herkesin anti-semitik olduğunu söyledi" dedi ve şöyle devam etti: " söz konusu şartlar altında konuşma başladığı zaman, odadan ayrıldım çünkü böyle bir şey kabul edilemez, konuşma yapan bir kişinin insan haklarına saygı göstermemesi çok ciddi bir meseledir" şeklinde ifade etti.
İtalyan Milletvekili Arturo Scotto ise "Bu zamanın sorunu çifte standart, yani tüm çatışmaların eşit olmadığı ve tüm hakların eşit olmadığı fikridir" dedi.
Scotto, sadece en geleneksel ilerici sol güçleri dahil etmeyi değil, aynı zamanda barış sürecinin kilidini açmakla ilgilenen bazı kesimlere de hitap etmeyi hedefleyen bir girişim inşa etme ihtiyacını vurguladı.
Avrupa Filistin Forumu temsilcisi Robert Andrews, seminerde yaptığı konuşmada "Nekbe'nin yıl dönümünü anarken, size hatırlatmak isterim ki Nekbe, Filistinliler için 75 yıl önce gerçekleşen tek bir olay değil, bugüne kadar süregelen sürekli ve sistemli bir süreçtir" dedi.
Andrews, "Filistinliler, işgal altındaki topraklarda bulundukları tüm alanlarda İsrail'in zorla yerinden etme ve mülksüzleştirmeye yönelik apartheid politikalarıyla karşı karşıya kalmaya devam ediyor." dedi. Ayrıca, Filistin hakkını destekleyen parlamenter ve sendikal destekleri kullanarak uluslararası topluma, Avrupa-Akdeniz bölgesinin uluslararası hukukun uygulanması konusunda çalışan ilk merkez olacağı ve Avrupa ile Filistin davası arasındaki ilişkilerde yeni ve adil bir dönem başlatacağı mesajının iletilmesi gerektiğini belirtti.
Andrews,"75 yıllık acı ve yerinden edilmenin ardından, şimdi Filistin konusunda Avrupa'nın ikiyüzlülüğüne son vermenin ve Avrupa'nın kendisinin öncü olduğu insan haklarına ve uluslararası hukuka dayalı bir dünya düzeninin ilkelerini desteklemenin zamanı geldi" diye ekledi.
Copyright ©2024