İsrail yönetiminin aldığı karar doğrultusunda işgal altındaki Batı Şeria’nın Nablus kenti kuşatma sonrası “açık cezaevine” dönüştü.

Nablus, Batı Şeria’nın en büyük şehirlerinden birisi olmakla beraber Filistin ekonomisinin önemli noktasıdır. Ancak ekonomik hareketlilik İsrail askerlerinin kuşatması sonrası ivme kaybetti.

Yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre, kent sakinlerinin şehirden çıkmak veya geri dönmek için  İsrail güçlerinin kontrol noktalarında saatlerce beklemek zorunda kaldıkları aktarıldı.

Kent sakinlerinden olan Murad Abdullah, Nablus’ta yaşananları 2000 yılında gerçekleşen “ikinci intifada” olaylarındaki kuşatmaya benzer nitelikte olduğunu vurguladı.

Abdullah, İsrail ordusunun şehrin tüm girişlerini kapatarak çevresinde askeri kontrol noktaları kurduğuna dikkati çekti.

Kent sakinlerinden Muhabbed Ebu Şibr ise yaptığı açıklamada, “Filistin halkına karşı işlediği cinayetler, topraklarını çalması, yasa dışı yerleşimleri genişletmesi ve Mescid-i Aksa'ya yapılan baskınlar da dahil olmak üzere İsrail'in suçları artıyor.” ifadelerini kullandı.

Şibr, Gerilimin tırmanmasının başlıca sorumlusunun İsrail olduğunu belirterek kuşatmanın kent sakinlerini yıldırmayacağını vurguladı.

Öte yandan, Nablus Valiliği Koordinasyon Ofisi yetkilisi Nasr Ebu Ceyş de şehirdeki durumu "son derece zor" olarak nitelendirerek, "Günlük yaşam tıkandı, ekonomi bozuldu, hayat felç oldu. İsrail Nablus'u büyük bir hapishaneye dönüştürdü." dedi.