Bismillahirrahmanirrahim

Kudüs İçin Parlamenterler Platformu 2. Konferansı “Kudüs Filistin’in Ebedi Başkentidir” teması ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleri TBMM Başkanı Sayın Binali Yıldırım’ın himayelerinde, yetmişten fazla ülkeden kıymetli meclis başkanları, bakanlar, büyükelçiler, parlamenterler ve önemli şahsiyetlerin katılımlarıyla, Dünya’nın merkezi, şehirlerin gülü, dünyanın her yerinden Yüce Allah’a inananlarının gönlünü süsleyen Kudüs şehrinin karşı karşıya kaldığı tehlikelere dikkat çekmek üzere 14-15 Aralık 2018 Cuma ve Cumartesi günü İstanbul’da gerçekleştirilmiştir.
Siyonist işgalin gizlice ona destek verenlerin Kudüs’e, Filistin’e milletvekillerine, tarihine ve medeniyetine yönelik yok etme, büyükelçiliklerini Kudüs’e taşıma yoluyla bu politikalara meşruiyet kazandırma, sosyal, ekonomik ve siyasi olarak ilişkilerin normalleştirilmesi çabalarına kesin bir şekilde karşı çıkar. Kendi vatanında istisnasız tüm haklarını geri alması için Filistin halkın yanında yer alır. Zira Filistin halkının, tüm halklar gibi kendi kaderini tayin etme, zulüm ve zorla çıkarıldığı topraklarına geri dönme hakkı bulunmaktadır.
Eğer Uluslararası Sistem Uluslararası anlaşmalar ve belgelere saygıyı gerekli görüyorsa bu konuda bundan başka bir çağrımız bulunmamaktadır.
• Cenevre Sözleşmesi Filistin halkına yönelik İşgali güçlerinin sistematik aşırı güç kullanımı, katliam politikalarını reddetmekte, yerleşim yerlerinin inşası, Filistinlilerinin mülklerinin yok edilmesi, ayrım duvarı inşası, toplu cezalandırma, topraklara el koyma politikalarını reddetmektedir.
• UNESCO’nun Mescid-I Aksa’nın sadece Müslümanlara ait bir ibadethane olduğuna dair kararı bulunmaktadır.
• BM Genel Kurulunun Siyonizm’in ırkçılığın bir çeşidi olduğuna dair daha önce alınmış kararları da bulunmaktadır. 2001 yılındaki DURBAN konferansı da aynı konuya dikkat çekmiştir.
• BM Genel Kurulu 32-36 sayılı kararlarında Filistin halkının istisnasız haklarını alması, özellikle de dış müdahale olmaksızın kendi kaderini tayin etmek, siyasi egemenlik, bağımsızlık, kendi topraklarına geri dönmesi hakkı olduğuna dair kararlar almıştır.
BU ULUSLARARASI KURUMLARIN KARARLARINA UYULMASI ÇAĞIRISI YAPMAKTAYIZ.
Birileri kendi çıkarlarını prensiplerinin önüne geçiriyor, birileri prensipleri kendi yönetimini devam ettirme karşılığında satıyor, işgal politikalarına çanak tutuyor, toprakları gaspedilmişlerin acılarını gözlerini kapatıyor, mülteci kamplarında en temel ihtiyaçlarını karşılayamayan, kışın zorlu şartlarında ayakta kalmaya çalışan anaların, yetimlerin dulların gözyaşları karşısında bir sorumluluk duymuyor ve en lüks yerlerde yaşayıp, en güzel elbiseleri giyiyorsa bu ayıp kendisine yeter.
Duvarların ve demirparmaklıkların arkasında yaşamaya çalışanlar, biz tok iken Batı Şeria ve Gazzeli çocuklar açlıktan ölürken, biz rahat döşeklerimizde uyurken birileri mülteci kamplarında yaşayamaya çalışıyorsa biz özgürlüğümüzden bahsedebilir miyiz?
Biz Kudüs İçin Parlamenter Platformu Genel Kurulu olarak yine hak ve adalete inanan her ülkeden onurlu insanlar Filistin halkının haklarını geri elde etmesi, tüm dünya halkları gibi kendi topraklarında barış içinde yaşayabilmesi konusunda dayanışmamızı ilan ediyoruz.
Konferansımız aşağıdaki tavsiye kararlarını almıştır.

1. Platform’un tüm dünya ülkelerini kapsayacak şekilde genişletilmesi .
2. Tüm parlamentolarda Filistin Dostluk Grupları kurulması çabalarını devam ettirmek,
3. İşgalcilerin Kudüs ve Filistin’e yönelik politikalarının gerçek yüzünün bölgesel ve uluslararası düzeyde göstermek için aktif çaba göstermek, Filistin halkı ile dayanışma konusunda halklar ve hükümetler düzeyinde girişimlerde bulunmak.
4. Şuan gerçekleştirdiğimiz gibi Filistin Davasına hizmet edecek sempozyum, konferans gibi etkinliklerden düzenlenmesi, Filistinlilerin İşgal sebebi ile karşılaştıkları zulüm gerçeğini olduğu gibi yansıtacak medya programları hazırlanması konusunda çaba göstermek.
5. Siyonist işgalin tarihi ve coğrafi eserleri yok etme politikalarına karşı konulması,.
6. Filistin Yasama Meclisi Üyelerinin kaçırılması, öldürülmesi, sürgün edilmesi politikalarına karşı çıkmak ve bu davaların uluslararası mahkemelere taşınması konusunda çaba sarfetmek,
7. İslam ve Hristiyan Kutsal Mekanlarına yönelik siyonist güvenlik güçlerinin korumasında gerçekleştirilen yerleşimci saldırılarının kayıt altına alınarak dünyaya duyurulması,
8. Platform, Yüzyılın anlaşması olarak bilinen anlaşma dahil Filistin davasını ortadan kaldırmaya yönelik girişimleri tümden reddeder. ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması kararına, Kudüs’ün Filistin’inin Ebedi Başkenti olduğu bilinciyle karşı durur.
9. Yerel ve Uluslararası hukuk kurumları ile Kudüs davası ile Filistin’deki insan hakları ihlalleri konularında iletişim içine girer. Yine tüm dünya parlamentoları ile de Filistinli esir parlamenterlerin serbest bırakılması hedefi ile güçlü iletişim kanalları tesis eder.
10. BM Genel Kurulunda, Filistin Direnişinin terör faaliyeti olarak nitelendirilmesine yönelik ABD karar tasarısına karşı çıkan tüm ülkelere müteşekkirdir.
11. Platform, Mescid-i Aksa’nın yıkılmasına yönelik kazı çalışmalarının sözde yahudi mabedi inşa etmek üzere bir çaba olduğunu ve bunun tüm bölge ve dünya barışının tehdit ettiğini vurgular.
12. Platform 1948 ve 1967 Kudüs işgallerinin insan haklarının ihlal eden tarihi suçlar olduğunu vurgular ve bu sebeple herkesi Filistin’ini direnişine destek olmaya çağırır
13. Tüm dünyayı ve uluslararası kuruluşları Gazze abluskasının sona erdirilmesi konusunda çaba sarfetmeye çağırır.
14. Platform, İİT, UNESCO’yu Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa’da yer alan kutsal eserlerin korunması konusunda çabalarını artırmaları çağrısında bulunur.
15. Konferans daha önce de yaptığı Filistin Uzlaşısının biran önce gerçekleştirilmesi konusundaki çağrılarını yineler.