Srilankalı milletvekili Bimal Rathnayaki, ülkesinin İsrail işgaliyle normalleşme anlaşmalarını reddettiğini, parlamentonun hükümete, Filistin haklarını destekleme konusundaki tutumuna bağlı kalması, Amerikan ve İsrail baskılarıyla yüzleşmesi için baskı yapmaya devam ettiğini, ABD Başkanı Joe Biden'a adalet ve dürüstlük göstermesi, en önemlisi Filistin davası olmak üzere dünyadaki adil davaları desteklemesi çağrısında bulundu.
Rathnayaki, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu ve Asya ve Ortadoğu Forumu işbirliğinde düzenlenen “Barışa veya Teslim olmaya açılan kapı, normalleşme” başlıklı sempozyumda, halkların, rejimlerin, hükümetlerin normalleşmeyi reddettiğini, Filistin halkına destek verdiğini vurgulayarak haksızlığa uğramış Filistin davasına destek vermek, normalleşme adımlarını reddetmek için hep birlikte çaba gösterilmesi talebinde bulundu.
Sri Lanka, Hindistan ve Filistin Yasama Konseyi'nden milletvekillerinin de katıldığı seminerde, uluslararası toplumu İsrail'e uluslararası kararları ve yasaları uygulaması, küresel standartları yok etmemesi için baskı yapmaya çağırdı ve ülkesinin İsrail saldırılarını, Filistin topraklarını çalma planlarını reddeden tutumunu yineledi.
Hindistan Parlamento Üyesi, Temsilci Ki. Tiyagi, ABD'nin Donald Trump yönetiminde Filistin topraklarının çalınmasını desteklediğini, dünya parlamentolarının Filistin halkına karşı bu hataları düzeltmek için çalışması gerektiğini açıklayarak, Beyaz Saray'ın Filistin haklarına karşı durmayı, İsrail saldırılarını desteklemeyi ve uluslararası meşruiyeti ihlal etmeyi seçtiğine işaret etti.
Tiyagi, İsrail'in yerleşim planlarına hız verdiğini, Amerika’nın koruması ve desteği sayesinde yerleşimleri ilhak etmeye çalıştığını belirterek, Filistin meselesinde uluslararası meşruiyeti yeniden tesis etmek için çalışma ihtiyacını vurguladı.
Buna karşın, Maldivler Parlamentosu Milletvekili Suud Hüseyin, İsrail ablukası nedeniyle, özellikle de Yeni Koronavirüs salgınının patlak vermesi nedeniyle, Gazze Şeridi'ni tehdit eden gerçek bir sağlık felaketine karşı uyardı. Uluslararası toplumun acilen harekete geçmesi ve Gazze’ye tıbbi ve sağlık yardımı girmesi için İsrail'e baskı yapılması gerektiğini vurguladı.
Hüseyin, yeni Amerikan yönetimini Filistin meselesine tarafsız bir şekilde yaklaşmaya, başkenti Kudüs olan Filistin’in halkına kendi kaderini belirleme ve bağımsız devletlerini kurma hakkını tanımaya çağırdı, "İsrail, normalleşme süreci ve Amerikan desteğiyle Kudüs'te ve Mescid-i Aksa’da Yahudileştirme planlarını, daha fazla Filistin toprağını çalmak için yerleşim planlarının hızını artırmaya devam ediyor. " diye ekledi.
İsrail işgalinin sadece Filistin ve bölge için değil, dünya için bir tehdit olduğuna dikkat çekerek, "Dünyanın dört bir yanındaki parlamenterlere, bu zor ve sıkıntılı dönemde Filistin davasını desteklemeye, Filistin halkının haklarının arkasında durmaya çağırıyorum" diyerek devam etti.
Filistin Yasama Konseyi milletvekili Hoda Naim ise normalleştirme anlaşmalarının işgalin çıkarına olduğunu, diğer halkların hakları pahasına onu bölgede hakim güç haline getirdiğini doğrulayarak, parlamento faaliyetlerinin ve açıklamalarının İsrail işgalinin boykotunu güçlendiren, Filistin haklarını destekleyen çalışma programlarına dönüştürülmesi gerektiğini belirtti.
Naim, parlamentolara verilen sorumluluğun, Filistin meselesini tasfiye etme ve halklara nüfuz etme planlarına karşı çıkmak için ağır bir sorumluluk olduğunu belirterek, normalleşme saldırısını püskürtmek için parlamento çabalarını birleştirme gereğini vurguladı.
Güçlü ve cesur konumların çıkarılmasını, normalleşme girişimlerinin yolunu kapatacak, İsrail işgali boykotunu güçlendirecek yasaların çıkarılmasını talep etti ve uluslararası parlamento ve siyasi forumlarda İsrail’i yalnızlaştırmak için ne gerekiyorsa yapılması gerektiğini ifade etti.
Diğer yandan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu Genel Müdürü Dr. Muhammed Makram Balavi, Sri Lanka, Hindistan ve diğer Filistin halkı dostlarını Amerikan ve İsrail şantajına boyun eğmemeye, İnsanlığın menfaatinin adalet temelli barışı sağlamak olduğu için insani çıkarları sanrısal ve acil çıkarların önüne koymaya çağırdı. Arap ülkelerinin işgalle normalleşmesinin, Amerikan baskısı altında iradeden yoksun kırılgan devletler olduklarını ve ulusal projeden yoksun olduklarını gösterdiğini de vurguladı.
Balavi, gerçek savaşın Filistin halkına karşı olduğunu, barışın ancak, İşgal altındaki Kudüs’teki hakkı, mültecilerin dönüşü, esirlerin serbest bırakılması ve Gazze ablukasının kaldırılması gibi hakları elde ettiğinde gerçekleşeceğini aksi takdirde herhangi bir barışın ikiyüzlülük olduğunu, sorunun ertelenmesinin çözüm olmadığını ekledi.
İsrail yaptıklarının bir sonucu ve cezai karşılığının olacağını, Filistin halkına haklarını verene kadar baskı ve boykot kampanyaları yapılacağını, ahlaki değerler olmadan barışın sağlanabileceği iddiasının bu ülkelerin ilkelerinin israfı, kanun ve anayasalarının açık bir ihlali olup barış ve refaha yol açmayacağını söyledi.
Balavi, İsrail ablukası nedeniyle tıbbi malzeme kıtlığı ile birlikte Yeni Koronavirüs salgınının yaygınlaşması sonucu ciddi sağlık sorunları yaşarken, insani ve sağlık düzeyinde felaket şartlar yaşayan kuşatılmış Gazze Şeridi'nde 14 yıldır yaşanan adaletsizliği hükümetlere hatırlattı.
Copyright ©2024