Türkiye-Filistin Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, “İsrail’in Filistin topraklarını işgal ederek yeni yerleşim yerleri açmasını, Filistinlileri kendi toprakları üzerinde esir durumuna düşürmesini ve buna ilişkin gayri meşru uygulamalarını kabul edemeyiz. Tüm Müslümanlar için kutsal olan ibadet mekanlarına koydukları kısıtlamalar, engellemeler ve el koymalar da kabul edilemez.” dedi.

Turan, bazı milletvekilleriyle birlikte Filistin’e gerçekleştirdikleri üç günlük ziyareti AA muhabirine değerlendirdi.

Filistin’de bazı temaslarda bulunduklarını ve orada yaşamı gözlemlediklerini belirten Turan, “Hem hüzünlendik hem duygulandık hem öfkelendik; karmakarışık duygularla döndük.” diye konuştu.

Hasan Turan, Mescid-i Aksa‘ya giderek, orada cuma namazı kıldıklarına işaret ederek, “Vatan, bağımsızlık, özgürlük ve bayrak konusundaki duyguların daha da anlaşılması için, Filistin coğrafyasını ziyaret etmek en büyük ders olacaktır. Çünkü, kendi topraklarında bir nevi açık cezaevinde tutsak olarak yaşayan bir milleti görüyorsunuz. Filistinliler, kendi topraklarında baklava dilimi gibi parça parça oluşturulan küçük küçük kantonlarda yaşıyor. Kendi şehirlerinden başka bir şehirlerine, İsrail’in oluşturduğu güvenlik noktalarında saatlerce bekleyerek, izinle geçen bir milleti ve onun esaretini görüyorsunuz.” ifadesini kullandı.

AK Parti’li Turan, Filistin’de, aynen Necip Fazıl Kısakürek’in dediği gibi, “öz yurdunda garipsin öz yurdunda parya” tanımlamasına karşılık gelen manzarayı gördüklerini ve bu durumdan hüzünlendiklerini belirtti.

İsrail’in uluslararası hukuka, insan haklarına, inanç özgürlüğüne, temel hak ve özgürlüklere aykırı; kısıtlayıcı ve engelleyici birçok gayri meşru uygulamalar içerisinde olduğunun bilindiğini vurgulayan Turan, şöyle devam etti:

“İsrail’in Filistin topraklarını işgal ederek yeni yerleşim yerleri açmasını, Filistinlileri kendi toprakları üzerinde esir durumuna düşürmesini ve buna ilişkin gayri meşru uygulamalarını ve birçok yere el koymasını kabul edemeyiz. Müslümanlar için kutsal olan ibadet mekanlarına koydukları kısıtlamalar, engellemeler ve el koymalar kabul edilemez. Mesela, İbrahim Camisinin imamı ezanı okumak için müsaade isteyip, onların engel olarak koydukları yeri aşıp ezan okuyor ama zaman zaman da okuyamıyor. İmam, ‘neden orada okuyorsun, bu tarafa da mikrofon koyup okunamaz mı? sorumuza, çok onurlu bir duruşun cevabını vererek, ‘bunu yaparsak onların İbrahim Camimizi işgalini meşruiyetini kabul etmiş oluruz’ dedi.”