Parlamenterler Arası Kudüs Platformu Beşinci Konferansı’nın Kapanış Deklarasyonu

Parlamenterler Arası Kudüs Platformu Beşinci Konferansı’nın Kapanış Deklarasyonu

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

 

Parlamenterler Arası Kudüs Platformu

Beşinci Konferansı’nın Kapanış Deklarasyonu

 

Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’nun Beşinci Konferansı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleri ve TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'un himayeleriyle “Filistin için Özgürlük ve Bağımsızlık” başlığı altında 26/04/2024 tarihinde üç gün boyunca Türkiye'nin İstanbul şehrinde gerçekleşti. Konferansa Asya, Afrika, Avrupa ve Latin Amerika kıtalarındaki seksen ülkeden parlamento heyetleri katıldı. Bu katılımcıların başında önemli sayıda parlamento başkanı ve milletvekilleri, parlamento gruplarının başkanları, Filistin parlamento komisyonlarının başkanları, dostluk komisyonları, uluslararası, bölgesel ve kıtasal parlamento organlarının temsilcileri ve Filistin'e destek veren uluslararası kurumların başkanları yer aldı.

Konferansta, despot soykırım savaşının derhal ve hızlı bir şekilde durdurulması, ölümcül cezai kuşatmanın yansımaları ve İsrail işgali tarafından çocuklara, kadınlara, yaşlılara, savunmasızlara karşı işlenen zorla yerinden edilmenin bariz politikalarına yönelik siyasi, yasal ve insani önlemler üzerine önemli oturumlar, hedefli sempozyumlar ve yoğun çalıştaylar düzenlendi.

Filistin için Özgürlük ve Bağımsızlık Konferansı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hitapları doğrultusunda açılış oturumuyla başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında işgalci İsrail’in Gazze sakinlerine karşı işlediği acımasız suçları şiddetle kınadı. Uluslararası toplumu sessizliğinden, saldırganlığı derhal durdurmak ve işgalci liderleri ve sorumlu şahısları cezalandırmak için siyasi ve yasal mekanizmaları harekete geçirememesinden dolayı sorumlu tuttu.

Aynı doğrultuda TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu Başkanı Şeyh Hamid Abdullah El-Ahmar ve Parlamenterler Arası Kudüs Platformu Türkiye Başkanı Dr. Nureddin Nebati hitaplarını gerçekleştirdi. Tüm konuşmacılar soykırım savaşının hızla sona ermesine, Gazze halkına yönelik gerçekleşen acımasız cezai kuşatmanın kaldırılmasına ve bu iğrenç suçlara karışanların hesap verebilirliğine yol açan tüm yol ve araçları kullanma gereğini vurguladılar.

Platform’un sempozyum oturumunda parlamento başkanları, İsrail işgalinin insanlık tarihinde eşi görülmemiş bir savaş yürüttüğü Filistin halkına desteklerini pekiştirdiler.

Parlamento sempozyumu oturumunda, delegasyon başkanlarının ve çeşitli devlet kuruluşlarının temsilcilerinin konuşmaları, İsrail ölüm makinesini derhal durdurmak ve sorumluları uluslararası adalete teslim etmek için her düzeyde acil eylem yapılması gerektiği konusunda mutabık kaldılar.

Konferansın en önemli faaliyetleri arasında, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik acımasız savaşıyla yüzleşmenin yasal yönüne ışık tutan özel sempozyumlar yer aldı. İnsani yönden, Gazze halkının ağır acılarını hafifletecek acil projeleri hayata geçirmek, siyasi yönden, asil insani değerleri yaymak adına tarafların katıldığı skandal suçla mücadele için resmi ve toplumsal rolü harekete geçirmek hedeflendi. İdari oturumda, son dönemin idari raporu ve Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’nun tüzüğünde yapılan bazı değişikliklere yer verildi. Bunun yanı sıra, Platform ‘un yürütme organının seçilmesi, başkanının tekrardan Şeyh Hamid Abdullah El-Ahmar olarak seçilmesi gerçekleşti.

Konferans katılımcıları, çeşitli etkinlikler ve Parlamentolar arası toplantılar aracılığıyla aşağıdaki karar ve tavsiyeler üzerinde anlaştılar:

  1. İsrail işgal devletinin Gazze Şeridi'nde yürüttüğü despot soykırım savaşını güçlü bir şekilde kınamak. Nitekim bu savaş yaklaşık yüz yirmi bin Filistin vatandaşının şehit edilmesine ve yaralanmasına, medeniyetin ve kentleşmenin yok olmasına neden oldu.
  2. Katılımcılar İsrail işgalini bölgedeki barışın önündeki en büyük engel olarak görmektedir. Siyonist ideolojinin dünya barışı için en büyük tehdit olduğunu ve herhangi bir yasal ve ahlaki kanun tanımadan tüm insani değerleri ihlal eden eylemleri terör eylemi olarak addetmektedir.
  3. Amerika Birleşik Devletleri'nin ve bazı Batılı ülkelerin işgalci varlığı, askeri ve ekonomik olarak Gazze'deki Filistinlileri öldürmeye, aç bırakmaya ve yerlerinden etmeye devam etmeleri için destekleme çabalarını kınamak. Gazze sakinlerine yeterli miktarda yiyecek, içme suyu, tıbbi yardımın sorunsuz bir şekilde ulaştırılmasına izin vermek.
  4. Masum insanların kanını korumak, suç ve yıkım makinesini durdurmak için bu savaşı derhal durdurmaya davet etmek.
  5. İşgalci devletin ve ölüm makinesinin işlediği cinayet ve soykırım politikasının, 1948 işgalinden bu yana Filistin halkına karşı sistematik olarak uygulanan resmi bir politika olduğunu vurgulamak.
  6. Dünyadaki en kötü işgal biçimi olan İsrail işgal devletinin uyguladığı etnik ayrım (Apartheid) uygulamalarını vurgulamak.
  7. Filistin direnişini temsil eden ve soykırım savaşına karşı savaşan yüce kahramanları takdir etmek ve Filistin halkının işgale karşı direnişinin ilahi kanun ve uluslararası yasalarda güvence altına alınan meşru bir hak olduğunu her şekilde vurgulamak.
  8. Katılımcılar, halklarını ve topraklarını savunan Filistinli grupların, özgürlük, kurtuluş ve bağımsızlık talep etmedeki ulusal rollerinden ötürü övgüyü hak eden kurtuluş hareketleri olduğuna inanmakla birlikte terörizm ve Deaş olarak nitelenmelerini reddetmektedir.
  9. Başından beri Gazze'ye yönelik despot saldırıyı kınayan ülkelerin tutumlarını takdir etmek. Bunlar başta Türkiye olmak üzere dünyanın birçok ülkesidir. Ayrıca Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Filistin direniş hareketlerinin terörizm olarak tanımlanmasını reddetmesini de takdir etmek.
  10. İşgalci iktidarın suçlarıyla ve masum insanlara karşı yürüttüğü soykırım savaşıyla mücadele eden ve davayı Uluslararası Adalet Divanı önünde başlatan Güney Afrika devletini takdir etmek.
  11. Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı'nın tarafsızlığını, işgalci iktidarı ziyaretini, soykırım suçlarını incelemek için Gazze Şeridi'ni ziyaret etmemesini kınamak ve soykırım savaşına karışan İsrailli suçlulara karşı tutuklama emri çıkarma talebinde bulunmak.
  12. Soykırımın savaş suçlularını kovuşturmaya çalışan avukatların çabalarını koordine etmek için parlamenterler ve parlamentolar tarafından desteklenen uluslararası bir yasal yapının kurulması çağrısında bulunmak.
  13. Kudüs’ü, İslami ve Hristiyan kutsal alanlarını çevreleyen yakın tehlike hakkında uyarmak. Zira işgalci devletin resmi desteğiyle yerleşimci gruplar tarafından gerçekleştirilen kutsal mekanlara ve Mescid-i Aksa'ya günlük izinsiz girişler ve Yahudileştirme çalışmaları hız kazanmaktadır.
  14. Kudüs'teki İslami ve Hıristiyan kutsal alanlar üzerindeki Ürdün Haşimi vesayeti de dahil olmak üzere Kudüs'ün ve Arap-İslam medeniyetinin kimliğinin korunmasını destekleyen tüm devlet ve organları takdir etmek.
  15. İsrail hükümeti tarafından Gazze'ye yönelik savaşın başında ilan edilen ve Filistin halkının Batı Şeria ve Gazze'den yeni bir yerinden edilme dalgasının gerçekleşmesi noktasında uyarmak.
  16. İşgalci devlete ve destekçilerine karşı küresel boykot hareketini desteklemek ve parlamentolardan küresel boykot hareketine katkıda bulunan yasaları çıkarmalarını talep etmek.
  17. Bazı Arap ve İslam ülkeleri de dahil olmak üzere dünya ülkelerini süpüren işgal devleti ile normalleşme dalgasının önünde dimdik durmak ve parlamenterlerin ülkeleriyle normalleşmeyi reddetmede belirleyici bir role sahip olduklarını pekiştirmek.
  18. Dünyanın farklı ülkelerinden gelen uluslararası aktivistleri desteklemek, savaşı durdurma ve Gazze'ye yapılan haksız kuşatmayı kaldırma çabalarına katkıda bulunmak ve parlamenterleri Özgürlük Filosu ve ablukayı kırma gibi faaliyetlerine katılmaya davet etmek.
  19. Başta Filistin Yasama Konseyi üyelerinden tutuklu Filistinli milletvekilleri olmak üzere, İsrail işgal hapishanelerindeki Filistinli esirler konusunu tüm forumlarda dile getirmek.
  20. Filistin halkıyla dayanışma içinde olan uluslararası halk hareketini ve despot soykırım savaşından sonra Gazze ve halkıyla dayanışma içinde olan kendine özgü uluslararası çalışmaları övmek. Bu çalışmaların başında, Amerikan üniversitelerindeki öğrenci hareketi de dahil olmak üzere tüm yıldırma baskılarını aşan küresel insani öğrenci ayaklanması yer almaktadır.
  21. Meclis başkanları, parlamento grup başkanları ve parlamenterler de dahil olmak üzere konferans katılımcılarını konferansın kararlarını yeniden canlandırmaya ve ülkelerinde benimsemeye davet etmek. Hükümetleri Filistin halkını ve onların adil taleplerini desteklemek için tavır almaya ve çeşitli parlamento grupları arasındaki işbirliğini tesis etmeye çağırmak.
  22. Meclis komisyonları içinde Filistin davasını destekleyecek özel bir komisyon kurarak, söz konusu komisyonu harekete geçirmek ve destekleyerek başta dost parlamentolar olmak üzere dünyadaki tüm parlamentolarda Filistin komisyonlarının varlığını pekiştirmek. Bu komisyonların başkanlarını ve üyelerini istenen hedefe ulaşmak için iletişim kurmaya ve koordine etmeye davet etmek.
  23. Katılımcı tüm parlamenterleri ve parlamentoları, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’nun Filistin hakkını destekleyen küresel bir yasal ve siyasi parlamento şemsiyesi olma rolünü en üst düzeye çıkarmaya, İsrail işgali ve despot savaşının destekçileriyle mücadele için uluslararası parlamento çabalarını koordine etmeye davet etmek.
  24. İşgalci devleti Gazze Şeridi'ne yönelik gerçekleştirdiği suç savaşında destekleyen baskı, adaletsizlik, zulüm, işgal ve ırkçılık ittifakı karşısında parlamentolar, hükümetler ve halklar arasında hak, adalet, değerler ve iyi ilkeler sistemini canlandırmak için Uluslararası İttifak'ı tesis ederek konferansın en önemli kararını aktif bir şekilde harekete geçirmeye çalışmak ve Türkiye Cumhurbaşkanı’nı mezkur Uluslararası İttifak’a öncülük etmeye davet etmek.
  25. Genç ve kadın parlamenterlerin rolünü harekete geçirerek Filistin hakkını savunmadaki çabalarını vurgulamak ve onlara Platform ‘un temel organlarında yer açmak.
  26. Yardım çalışmalarına katkıda bulunmak ve parlamenterleri ve parlamentoları, tüm dünyanın karşı karşıya olduğu kıtlık tehdidiyle mücadele etmek için Gazze'ye yardım etmeye davet etmek.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin himayesinde “Filistin için özgürlük” başlığıyla İstanbul’da düzenlediğimiz ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da teşrif ederek etkili mesajlar verdiği Parlamenterler Arası Kudüs Platformunun 5. Konferansına 80 ülkeden 600 parlamenter, Meclis Başkanları, başkan yardımcıları katılarak Filistin davasına eşsiz bir destek vermiştir.

Yüzlerce parlamenterin katıldığı önemli bir konferansa ev sahipliği yapan Türkiye’ye, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a Filistin konusundaki dik duruşları ve destekleri için teşekkür ediyoruz. Beşinci Konferans Yüksek Hazırlık Komitesi Başkanı Nureddin Nebati'ye ve Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı, Milletvekili Hasan Turan’a Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’nun faaliyetlerini desteklemesi ve konferansların Türkiye'de düzenlenmesindeki rol ve gayretlerinden dolayı çok teşekkür ediyoruz.

Gazze’de yaşanan soykırıma insanlık onurunu taşıyan herkesin karşı çıkması gerekir.

Çünkü Gazze’de yaşanan katliam yüzyılın vahşetidir.

 

 

 

Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.

Senin için seçildi

LP4Q, Mescid-i Aksa'yı Bekleyen Tehlikeli Duruma Karşı Uyarıda Bulunuyor

LP4Q, Mescid-i Aksa'yı Bekleyen Tehlikeli Duruma Karşı Uyarıda Bulunuyor

Mescid-i Aksa'nın yakılmasının 54'üncü yıl dönümünde... LP4Q, Mescid-i Aksa'yı bekleyen tehlikeli duruma karşı uyarıyor   Mübarek Mescid-i Aksa'nın yakılışının 54. yıldönümünde, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu, Mescid-i Aksa'yı ve işgal altındaki Kudüs şehrinin korunmaması durumunda... Devamını oku